Önümde, doldurulmak üzere bekleyen bomboş bir Word sayfası duruyor ve ben size heyecanımı nasıl daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum.
Başlangıçlar çoğunlukla pozitiftir.
Mesela, yeni bir şehre taşınmışsınızdır. Kendinize, geçmişte yaşadığınız olumsuz anıları geride bırakma fırsatı yaratırsınız ve yeniden kuracağınız düzen içerisinde daha az hata yapmaya çalışırsınız.
Bunlar, yeni bir başlangıcın güzel yanlarıdır.
Peki, başlangıçların hiç olumsuz yanı yok mu?
Elbette var.
Verdiğim örnek üzerinden devam edeyim:
Diyelim ki bir apartman dairesinde yaşıyorsunuz. Komşularınızın hiçbiri sizi henüz tanımıyor. Gürültü yapmaya çekinirsiniz. Kimseyi tanımadığınız için kendi evinizde yabancı gibi hissedersiniz. Henüz “evim” dediğiniz dört odayı anılardan izler sarmamıştır. Özellikle serin havalarda taşındıysanız, birkaç gün ekstradan üşürsünüz. Evinizde bir mobilyanın kurulumu yapılması gerekiyordur ve siz o saatler içerisinde işte olacaksınızdır. Henüz, anahtarı kurulum ekibine teslim etmesi için güvenebileceğiniz bir sokak esnafı tanımıyorsunuzdur.
Örnek üzerinden daha çok gideriz de bu kadarı kâfidir.
Hülasa, başlangıçlar yalnızdır dostlar.
Ben bu yazıyı kaleme alırken, örnekteki duyguların türevlerini yaşıyorum.
Yazmayı hiçbir zaman hafife almadım. Blog, öykü, roman fark etmeksizin yazmak benim için çok keyifli fakat ciddi bir iştir.
Okurlarımın vaktini heba etmemeliyim.
Yeni bir şey anlatabileceksem yazmak isterim.
Asla, yazmam için zorlamaya gelemem ve ne zaman yazacağıma ruh hâlim karar verir.
Bu yüzden, yeni bir blog sitesi açmak bir anda alabileceğim bir karar değildi. Fakat artık bünyem, yazmaya – yazmaya zehirlenmiş gibi gelmeye başladığından bir yerden başlamak gerektiğine kani oldum.
Bu yazımda sizi fazla tutmayacağım fakat sonraki yazılarımda sizlerden çok şey isteyeceğim.
Kitap yorumu yaptığımda, sizden yeni kitap önerileri isteyeceğim.
Yazılarımı beğenirseniz paylaşmanızı isteyeceğim.
Derdiniz varsa bana anlatmanızı isteyeceğim çünkü ben bazen size dert yanacağım.
Ben samimiyetsiz bir blogum olsun istemiyorum.
Kimsenin yüreğine, duygularına dokunamıyorsam; kimseye yeni bir kitap okuması konusunda teşvik edecek bir kitap yorumu yazamıyorsam; kimseye keyifli birkaç dakika geçirtemiyorsam, milyon kere okunsam ne yazar?
Bunlar dışında, elimden geldiğince blogumda film ve dizi yorumları da yapmaya gayret edeceğim.
Dandik komedi filmlerinde ailenin işe yaramaz çocuğu vardır, bildiniz mi? Babasına, “Bu kez farklı olacak,” diyerek kurmak istediği işten bahseder.
Benimki de o hesap olacak biraz ama gerçekten bu sefer farklı olacak gibi hissediyorum.
Kafayı yemez veya saçma bir sebepten şevkim kırılmazsa şayet, artık adresim burasıdır efendim.
Yeni yazılarım için takipte kalınız.
Çokça seviliyorsunuz.